Mutlu Bebeklerin Cimcime Anneleri

24 Ekim 2012 Çarşamba

Milletçe Mutlu Bayramlarımız Olsun :)


Gezenti Cimcimenin sevimli takipçileri,


Birlikte kutladığımız kaçıncı bayram bilemiyorum ama umuyorum daha uzun yıllar bayramlaşırız hiç kopmadan :)

Bu Bayram ,

Ailenizle kucaklaşın, en iyi yapabildiğiniz yemekleri yapın, sofranızı şenlendirin, kapınıza gelenleri geri çevimeyin, zırt pırt zilinize basacak mahallenin çocuklarına kızmayın :)

 Hoşgörüşülü olun, bağışlayıcı ve affedici..  Öpün koklayın sevdiklerinizi :)

Bu bayramın en güzel yanı da  Çifte Bayram olması :)


Vatanımız, TÜRKİYE CUMHURİYETİ'nin Doğum Günü olan 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI 'mız Kutlu olsun.. Bayraklarınızı asın, dalgalansın..Komşularınızın penceresinde görene kadar da indirmeyin..

Bu ülkede dini bayramların yasaklanamayacağı gibi Milli Bayramlarımızında kutlamalarının yasaklanamayacağını unutmayarak, unutturmayarak göğsümüzü gere gere gururla kutlayalım Cumhuriyet Bayramımızı.. Bunun herşeyden önce Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e, Vatanımızı bize emanet eden silah arkadaşlarına, Canını hiçe sayan şehitlerimize, kanını döken gazilerimize, gelecek nesil çocuklarımıza karşı boynumuzun borcu olduğunu unutmayım..

Ne Mutlu Türküm diyene  !


İyi Bayramlar hepinize  :))






3 Ekim 2012 Çarşamba

29.Hafta biterken..

Şu sıralar en sık duyduğum cümle ; '' Bunlar senin iyi günlerin, tadını çıkart ''

yok yaa..

Bu mu iyi gün ? gözlerimden uyku akıyor, koridorun bir ucundan bir ucuna yürüdüğümde nefes nefes kalıyorum.. Yok öyle yanlış anlaşılmasın salon salomanje bir evimiz yok.

Saçlarımı kuruturken kollarım ağrıyor.. Birde bende Karpal tünel Sendromu başladı. Sağ elimin 4 parmağında ( baş parmak hat safhada olmak üzere) feci bir uyuşma hali.. doktorum B12 verdi onu içiyorum ama ne fayda. Ancak doğumda düzelebilirmiş.. Şu haftalarda bunu yaşayan anne adayları varsa endişelenmesin..

Geceleri uyku yok , bi uyanıyorum bitti.. ama ne zamanki işe gitmek için kalkmam gerekecek işte ozman bir uyku çöküyo..

En çokda yüzükoyun uyumayı özledim..yan yatmak kadar zor bişey yok..
Bide minnoşu ezermiyim korkusuyla tetikteyim bütün gece..
Kendisi de sağolsun üstüne yatıldığını anladığı anda bi tekme, '' Kalkarmısın üstümden '' der gibi :)

Aferim kızım, ezdirme kendini :)


Minnoşun odası haftaya gelecek.. Duvar kağıtlarını da seçtik.. İstanbul'da oturanlar için zaten bu işin en iyi adresi İMÇ.. Aynı kağıt için 3 farklı dükkkandan 3 farklı fiyat aldık..
Şaka gibi.. 75 TL den kapı açıldı top başına 50 TL den kapadım :) Usta parasıda ayrı bir konu.. Adamlar top başına aynı fiyatı alıyorlar.. Diyelim ki 50 TL 'lik top aldınız aynı top için 50 TL de ustaya ödüyorsunuz.. yani bir top 100 TL ye gelmiş oluyor... Tutkal parası ödemem dedim. Adamcaız tamam bizden olsun dedi :) hihihih ....


Şeker yüklememi yaptırdık.. 50 gramlık yüklememin sonucu 145 çıkınca, maalesef 100 gramlık şeker yüklemesini yaptırmak zorunda kaldım.. sinir bozucu bişey.. 4 saat aç aç gezdim en son hemşireyi yiyecektim ki, ''son kanınızı da alıyorum artık özgürsünüz'' demesiyle azad ettim :)
Sonuç : Hamilelik Şekerim yoooookk :)
Dip not : Orta yaş hemşireler siz bitanesiniz...


Bizim kız 1 kg olmuştur herhalde :) en son Muayneye gitiğimde 875 gramdı.. ellerini ağzından çıkartmadığı için parmacıklarını göremedik.. 5 parmakda ağzın içinde cukcuk emiyo :)

İşimiz var belli :)

Merak edenler için, yavrucuumunn  ismi halaaaa belli değil :)


Ellerim ve ayaklarım ömrünün en şiş hallerini yaşıyorlar.. el parmaklarımın her biri birer lahana dolma ebatında.. ( yani evet biraz abartmış olsamda ona yakın :) )


Her hafta olmasada, 2 haftada bir size bişeyler yazmaya çalışıyorum.. Bunları yazarken dahi gözlerime karşı verdiğim mücadelem takdire şayan ;)

hepinizi öperim..


Sevgiler...






7 Eylül 2012 Cuma

25. Hafta - Neler Aldım ?

Benimle aynı dönemde hamile olan arkadaşlarımın çeşit çeşit şikayetleri olmuştu.
Mesela kimi sürekli uyuyor, kimi sürekli mide bulantısı ve kabızlık çekiyordu..

Bende öyle dişe dokunur bir sıkıntı olmadı çok şükür.. Hatta karnım öyle hemen çıkmadı.. Zaten tombik olduğumdan, yine kilo aldım falan sanıyordu insanlar ilk başlarda..

Ama ya bu hafta !

Geçen haftaya göre bu hafta bir anda kafama hamile olduğum dank etti..

'' Tebrikler, Hamilesin''

Bir anda yusyuvarlak çıkan bir karın,karnımın ortasında bir çizgi, nefes nefese kalmalar, gece gündüz şiddeti artan ''ben burdayım hoooppp'' tekmeleri, geceleri bir türlü yatacak yer bulamamam, ateş basması vs..

Daha 25. haftasına gelmemiş hamilelerin gözü korkmasın.. İnanın herkesin yaşadığı çok farklı oluyor..

Bebişe hala bir isim bulamadık, öyle adı hala ''kız bebek''  :)

Çok uykum var çok..

Yani şu yazıyı yazarken gözlerim kaç kere kapanıyor anlatamam.. Bütün gece fal taşı gibi açık gözlerimin, sağolsun ofiste kapanası geliyor :)

Bu arada,
Geçen hafta yazacaktım fırsat olmadı, Aldıklarımın listesini yazıyım size,

Biberon( Dr. Brown's PP Geniş Ağızlı biberon ) , Bebişlerin, sütünü içerken hava kabarcığı yutmasını engelleyici mavi bir cubuğu var içinde,



Avent Anne sütü saklama kabı ,www.joker.com.tr'den aldım )


Lansinoh süt saklama poşeti,www.joker.com.tr'den aldım )

Burun Aspiratörü ( Chicco -www.joker.com.tr'den aldım  )
Tırnak Makası ( Chicco-www.joker.com.tr'den aldım )
Oda Termometresi www.joker.com.tr'den aldım )
Fırça & Tarak  (Chicco- www.joker.com.tr'den aldım )
Emzirme Yastığı ( Mycey- Eminönü Havuzlu Han 45 TL ye buldum)
Emzirme Önlüğü ( Eminönü Havuzlu Han - 10 TL)
Göğüs Kremi ve Göğüs Pedi ( Lansinoh www.joker.com.tr'den aldım )
Sebamed - Şampuan, Bebe Yağı, Pişik kremi ( Eminönü - Havuzlu Han )

Şimdilik bunları aldım,

Joker'den almadan önce Eminönü Havuzlu Han 'a gitmeyi tercih edermişim , Çünkü bütün ürünler orda daha uygun.. En alt katında her türlü ihtiyacınızı bulabilirsiniz. Nakit ödemeler de de ekstra indirim alıyorsunuz. Bilmiyordum ama bundan sonra ordan almayı düşünüyorum eksikleri tamamlamak için. ( haftaiçi erken saatte gidin çok kalabalık oluyor)
Ama bu arada gitmeye vaktiniz yoksa eğer, jokerden de çok memnun kaldım ürünler hemen geldi.

Ayrıca Bebişimizin Puseti ve ana kucağı da amcası ve yengesinden hediye geldi :)

Quinny Buzz 3 Tekerlekli Puset ve Maxicossi Gr0+Cabrio Ana kucağı,  biz eşimle daha önce gidip seçmiştik, sağolsunlar neyi seçtiğimizi de bildiklerinden bizden önce davranıp, minik yeğenlerine süpris yapmışlar :)

Bu arada o çok pahalı( 3500 Tl civarı olan ) ,  tasarım harikası gibi görünen Stokke marka pusetide inceledim.. İnanılmaz zor açılıp kapanıyor, mutlaka yanınızda birisinin olması lazım tek başınıza kapatıp kaldırmanız açmanız çok zor. Araba bagajına sığması biraz zor.yani sığar ama çok yer kaplar.. görünüş açısından çok cici o ayrı tabi ki :)

Quinny'nin kullanımı oldukça pratik ve bagajda çok ekonomik yer kaplıyor. Tek bir hamleyle açıp kapatabilirsiniz.. Üstelik 6 aya kadar ana kucağını pusete takıp kullanıyosunuz ..




Veee en en en önemlisi, Dr. Harvey Karp'ın Mahallenin En Mutlu Bebeği kitabını aldım..
Mutlaka alıp okumalısınız, inanın okumaya başladığınızda elinizden bırakamayacaksınız..Bebek bakımı ile ilgili çok güzel önerileri var hem eşiniz hem siz bebeğiniz için en iyisini istiyorsanız eğer, bu tavsiyelere mutlaka uymak gerektiğini de düşünüyorum..

Kitabı okumadan önce Youtube 'dan Dr. Harvy Karp'ın bebekleri sakinleştirme teknikleri ile ilgili bir sürü videosu var onları izlemeniz, kitabı anlamanız açısından oldukça faydalı olacaktır.





Elbette daha bir çok eksiğimiz var ama yavaş yavaş herşey tamamlanır :)


Aceleye gerek yok :)



5 Eylül 2012 Çarşamba

DORE CORAP OKULA BASLIYOR

 

DORE ÇORAP miniklerle okula başlıyor…
Birbirinden sevimli 0 – 12 Yaş arası düz ve desenli okul çorabı modelleri ile DORE ÇORAP bu sene hep yanınızda olacak… 
www.dorecorap.com Online alışveriş sitemiz üzerinden yapacağınız 25 TL ve üzeri tüm alışverişler de kargo gönderi ücreti bizden.
Üstelik 30 TL ve üzeri %5, 50 TL ve üzeri %10, 75 TL ve üzeri % 15 indirim anında sizin oluyor…
Siz büyüklerimizi de unutmadık. Kampanyamız tüm ürünlerimizde geçerlidir...

DORE ÇORAP minik bayanlara okul döneminde başarılar diler…

Online alışveriş www.dorecorap.com

28 Ağustos 2012 Salı

Merbaby -Merwedding Events & Gifts

Ben şimdi sabah akşam, nerde ne var kim ne yapmış, bebek şekeri, oda süslemesi, hastane odasında neler yapılabilir diye didik didik ediyorum ya hani.. Bloglara bakıorum.. Organizasyon firmalarına bakınıyorum falan..Hoşuma giden bir sürü şeyle karşılaştım... kaydettim not aldım vs..

Ama sadece birinde karar kıldım MerBaby  :)

İtiraf etmeliyim ki , Merwedding 'in sahibi Merve benim arkadaşım olur :)
Hemde çocukluk arkadaşım, düşündüm de Sindy bebeklerimiz vardı bizim bu Barbilerden de önce ( ayy yaş çıktı ortaya) , onlarla oynardık sabah akşam.. Şimdi gerçek bebeklerimiz için konuşuyoruz..


Sen şimdi arkadaşına torpil geçersin diyeceksiniz de işin aslı öyle değil.. Gerçekten , Merve' nin farklı bir yanı var diğerlerinden.. Amacı iş kapmaktan ziyade farkıyla öne çıkmak.. İlhamını da yakışıklı oğlundan alıyor :)

Daha çok butik işler yapmayı seviyor.. Yaptığı işten zevk alsın istiyor..

Hastane odası süslemesi için kendisinden yardım istedim :) şunlar şunlar olsun mu bunlarda olsa mı diye başının etini yicem beklesin o daha ..O zevkli süslemeleri ve sunumları için 3 ay daha beklemem gerekiyor..

Baby Shower bana göre değil cimcimeler, ayy ben isteyemem kimseden onu alın bunu alın, bide daha ortada ele gelen bi bebiş yok ki, ee arkadaş eş dost zaten beni bütün gün görüyor velhasıl babyshower hiiiç benlik değil :) yapmıyorum o yüzden..


Amaaa, ya hastane süslemesi, ya mevlüdü, efendime söyliyim, anı defteri, altın yastığı kapı süsü ( o tüllerden hiç hoşlanmıyorum) , lahusa şerbetleri, lokumlar, kurabiyeler, bademler... ayy çok heyecanlı..


Sevgili Merve'ye bu konuda güvenim sonsuz.. Kaliteli ve diğerlerinden farklı birbirinden güzel sunumlar çıkaracağından şüphem yok.. Geçen gün dedimki, '' peki Merve gecenin bir yarısı doğuma gidersem napıcaz''  - ''merak etme sabah 7 de en geç hastanedeyim ben''  dedi :) yuppiii :)


Sadece Baby değil, Düğün Organizasyonlarında, Çocuklarınızın doğum günlerinde, sünnetlerinde de farklı olmak istiyorsanız buyrun bir göz gezdirin ; http://www.merwedding.com/anasayfa

Adres : Cemil Topuzlu Cad. Beyaz Köşk Apt. No:103 Daire:1 (Caddebostan Rakkas karşısı) Caddebostan Kadıköy


Bunlar benim hoşuma giden , hastane odası süslemeleri ;







24 Haftanın uzunca özeti..

Gerçekten zaman çok çabuk geçti.. Daha biz bu miniği öğrendiğimizde tam 4 haftalık  yarım bir pirinç tanesi kadardı.. hamile olmadan önce bu hafta hesabını  hiç bilmezdim.. çevremdeki Hamile arkadaşlara kaç aylık diye sorduğumda 18+5 dendimi sinirim tepeme çıkardı.. Kaç aylıksın kardeşim bırak günü saniyeyi derdim ki... Kınamıyyycaksınn..
Şimdi soranlara 24 haftalık diyorum :) çünkü karşındaki de senin gibi çetelesini tutuyor ya :)
Yani kısacası arkadaşım 6 aylık hamileyim :) ohh be !!

efendim, 4 . haftada miniğin varılığını kendi yönetmelerimizle öğrendik.. hemde ben size söyliyim, 3 TL'lik eczane testlerinden :)
Canım doktorumu aradım, 5. haftada gel keseyi görelim dedi ; gördük :) 8. haftada kalp atışlarını duyduk pıt pıtpıtpıttt :) 

tabi ben bunları böyle birer cümle yazıyorum sıkılmayın diye , bu doktor muayeneleri arasındaki haftalarca süren bekleyişler oldukça sinir bozucu.. zaman geçmek bilmiyor ki ..

13. haftada boyu tam tamına 7 cm olan sülün bebeciğimizin kız olacağını çıtlattı doktorumuz. Ama en iyi sonuc 16. haftadan sonra belli olur dedi. İkili tarama testimiz 13. hafta da yapıldı. Ense kalınlığını ve burnunu ölçtü Gül hanım, herşeyi normal çıktı çok şükür.. Testin sonuçlarını bir kaç gün sonra aldık.. onlarda temiz çıktı bir rahat ohh çektik ...

17.haftada tekrar rutin kontrole gittik. Heh dedim bu kız ( artık kız olacağı kesinleşti ) tam benim gibi kıpır kıpır:) hareketli yerinde duramayan bir tip.. 176 gram yavruceğizzz :)

vee geldik detaylı ulrtrasona 22. haftada yine aynı hastanemizde , Dr.Gül hanımın önerdiği başka bir doktorun gözetiminde nerdeyse 3,5 saat süren bir detaylı ultrason yapıldı.
Hayır hayır gözünüz korkmasın, bizim minik bir türlü sırtını dönmediğinden 4 kere ultrasona girip dönmesini bekledik.. Ben bu arada tabi, Bakırköyde  tostlar yedim, portakal suları içtim, yetmedi çikolatalar yedim :) yok keyfi gelcekte dönecek... İşten de izin almıştım zaten, Eşime dedimki bu sefer döndü döndü dönmedi gidiyoruz.. aaa el kadar çocuk şimdiden bizi pervane etti :)

ağaç yaşken eğilir ! anladı tabi annesine artık darallar geldiğini hemencik döndü minik ponpon !

Ya dedim küçük hanım nasıl oluyomuş..

He bide, Ultrasonlar arası bekleyiş sırasında gidip Tetanoz Aşımıda oldum Aile Hekiminde.. Yanlız bu aile hekimleri Hamilelere dadanıyor ben size söyliyim.. Nerdeyse eve gelip iki kap yemek falan pişircekler.. bir ilgi bir alaka :) öyle dedikleri gibi  koluma ağrı falan girmedi çok ! ertesi gün birazcık sızladı geçti.. korkulcak bişey yok !

Mıymıntı hamile olmayın sakın..


Detaylı ultrasonuda bir güzel atlattık..  şükürler olsun.. ilk kez yüzünü seçebileceğimiz fotoğrafları oldu :) eşime benzettim ben.. Ama döner belki bana belli olmaz :)

Asıl ben şimdi 2 hafta sonraki şeker yüklemesinden tırım tırım tırsıyorum..
Allahım inşallah hamilelik şekerim çıkmaz.. Çıkarsa benim bittiğimin resmidir yani.. Tatlıyı çok seviyorum. Oldum olası. Hani bazı kızların tatlıyla hiç araları yoktur ya nasıl özenirim.. ve şaşırırım onlara.. Nasıl olamaz yani bir insanın tatlıyla arası aklım almıyor bir türlü..

İşte böyle cimcimeler..

Bir sonraki yazımda aldığım ürünleri paylaşıcam sizlerle..


17 Ağustos 2012 Cuma

Vazgeçilmez Lezzet Çorba

Kim acıktığı zaman dumanı üzerinde tüten bir tas çorbaya hayır diyebilir ki? Üşüyünce, geniş sofralarda buluşunca, hafif bir şeyler yemek isteyince, hastalanınca yardımımıza koşan çorba, Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri. Üstelik, hafif ve doyurucu yapısı sayesinde üç öğünde de zengin çeşitleriyle sofralarda yerini alıyor.

Çorba kelimesinin kökeninin ise Farsça "tuzlu haşlama" anlamında kullanılan "shorba"dan geldiğini biliyor muydunuz?

İyi beslenme anlamına gelen Sû ve Pô kelimelerinden türeyen çorba kelimesinin kökeni Sanskritçe'ye kadar dayanıyor.

Çorba: 10 bin yıldır tüketilen bir besin!

Yaklaşık 10 bin yıl öncesinde bile çorba hazırlandığını ve içildiğini gösteren kayıtlar mevcut. Et ve sebzeyle birlikte pişirildiğinde, malzemelerinin sahip olduğu besin değerlerinin bütünlüğünü taşıyan çorba, o tarihlerden günümüze kadar sofraların en değerli besinlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Türk Mutfağı'nın da yıldızı

Dünyanın sayılı mutfaklarından birine sahip Türkiye ise çok zengin bir çorba kültürüne sahip... Mutfaklardaki altın standardın temsilcisi ev yapımı çorbaların yanında, klasik ve yöresel pek çok çeşidiyle hazır çorbalar tüketicilere mutfakta saatler harcatmadan, ailelerinin seveceği lezzetli ve değişik tarifler sunuyor.

Hazır çorbalar, her geçen gün tüketicilerden gelen talepler doğrultusunda geliştirilirken, geniş ürün yelpazesiyle tüketicilerin hijyenik koşullarda taze ve kaliteli malzemeler kullanılarak hazırlanan birbirinden farklı lezzetleri güvenle tüketmelerini sağlıyor.

Tarhanaya Dünyanın İlk Hazır Çorbası demek mübalağa sayılmaz…

Çorbayı oluşturan malzemelerin başında gelen yoğurdun çorba kültürüne kattığı en büyük eser, kuşkusuz tarhanadır. Bir zamanlar göçebe atalarımızın hazır yemeği olan tarhana, hala her zaman ve her yerde çabucak lezzetli bir yiyeceğe dönüşebilecek, taşınması ve saklanması en kolay ve muhteşem üründür.

Tıpkı tarhana gibi, hazır çorbalar da mevsiminde toplanan ve özenle seçilen sebze ve baharatların yüzyıllardır uygulanan, tamamıyla doğal bir koruma yöntemi olan kurutma işlemine tabi tutulması ve harmanlanmasıyla üretiliyor.

Yazın da çorba içilir

Çorba denilince çoğumuzun aklına dumanı tüten sıcacık bir tabak gelse de, Anadolu ve Türk mutfak kültüründe soğuk çorbaların da ayrı bir yeri vardır. Özellikle soğuk ayran kullanılarak
yapılan çorbalar, serinletici özellikleriyle yaz günlerinin hafif ama keyifli yiyeceklerine dönüşüyor. Bu tür çorbaların en başında Sivas'ta yapılan bulgurlu pazılı soğuk çorba ile buğday ve ayranla yapılan soğuk çorba yani ayran aşı çorbası geliyor. Sivas'ta pazı katılan soğuk çorbanın diğer bölgelerdeki yöresel çeşitlerine sarımsak ve nane gibi baharatlar eşlik ederken, kimi bölgelerde ise salatalık gibi yaz sebzeleri eklenebiliyor.

Siz de bir çorba severseniz lezzet dolu çorba dünyasını keşfetmek için www.bencorbaseverim.com adresini ziyaret edin…


ben çorba severim

Bir bumads advertorial içeriğidir.

16 Ağustos 2012 Perşembe

EL ÖPENLERİN ÇOK OLSUN..

Çocukkken bayramlarda kimin elini öpsem, el öpenlerin çok olsun derlerdi.. Bi düşünürdüm ne demek bu diye..
şimdi şimdi anlıyorum, Seni seven sayanın çok olsun, çocukların sana gelsin gitsin, Bayramlarda evin dolsun taşsın..Bayram sofralarının bereketi bol olsun.. Sen nasıl bizi unutmadınsa, küçüklerinde seni unutmasın demekmiş.. Bir nevi Teşekkür bir nevide duaymış..

Çok teşekkürler elini öptüğüm, hala öpmeye devam ettiğim canım büyüklerim..

İyiki vardınız, iyiki varsınız hala...


İnanın hayatta sağlıktan, insanın ailesinden, iki çift laf edebileceği arkadaşından, hastalansan elinde bir kap çorbayla gelecek komşusundan , yani hayatta İnsandan daha değerli hiç bir şey yok...

Paraymış, malmış, mülkmüş, hırsmış, o onu demiş bu bunu yapmışın değeri =  koca bir sıfır... Geçin bunları, atın çöpe, boşverin gitsin..

Bayramlar zaten bunlar için değil mi ?

 :)


Bu bayram yarı anneyim, ama ben hala annemin küçük kızıyım.. Canım annem.. Bayramın mübarek olsun Seni çoookk seviyorum.. Senin nezdinde Ayvalık'a da selamlar...

Rahmetli Dedeciğim de Ayvalıkta yatıyor.. O nuda kocaman öpüyorum.. İyi Bayramlar Dedecim..

92 yaşında aramızdan ayrılan ( bizim ailenin kadınları çok uzun yaşıyor şükür ki:) ) sevgili Nenem Huriş, ( dedemin kaynanası olur ) ''Bana Nene demeyin o kadar yaşlı değilim'' dediğinde 90 yaşındaydı :)  Senide öpüyorum minik kuşum.. Seninde Bayramın Mübarek olsun...

Ve sevgili kızımında kalbi atmaya başlayalı bu ilk bayramı.. Ömrün de, Bayram sevinci gibi geçsin.. El öpenlerin çok olsun benim canım kızım...

Yazılarımı bıkmadan okuyan, bu blogu blog yapan siz caaaanım Cimcimelerinde Ramazan Bayramı Kutlu olsun.. Çok Bayramlar göresiniz inşallah :)


Sevgilerimle...







7 Ağustos 2012 Salı

Türkiye'de Hayvansever olmak



Önce kendini ifade etmeye çalışırsın. Onların da bi canı olduğunu, ağladıklarını, güldüklerini, üzüldüklerini ve terkedildiklerinde intihar ettiklerini anlatırsın. dünyada yapılan tüm iyiliklerin aynı erdemde olduğunu, hayvancıkların aç, susuz ve bize muhtaç olduklarını, hayvana tecavüz ya da eziyet eden birinin bir sonraki adımının komşu çocuğu olduğunu, dünyadaki tüm seri katillerin işlerine hayvan öldürerek başladıklarını, içinde hayvana karşı öfke besleyen, minicik, masum bi kedinin kafası ezerek öldüren bi insan artığının her suçu rahatlıkla işleyebilecek psikolojik temele sahip olduğunu anlatmaya çalışırsın. ama anlamazlar. sanki kendileri çok akıllıymış gibi deli muamelesi yapıp, bi de utanmadan yaptığın iyiliği sorgularlar. "insan bitti de sıra hayvana mı geldi ayol" diyip, felsefe yapmış gibi üstüne bi de pis pis sırıtırlar. sonra, seni boş işlerle uğraşmakla itham edenlerin sanki rahibe teresa gibi ömrünü iyiliğe ve yardıma adamış gibi davrandıklarını, yapılan her iyiliği sorgulama hak ve yetkisini kendinde görüşlerini huşu içinde izlersin, miden bulanır. Barınağa her gidişinde sevilmek için birbirlerinin üstüne çıkan, ağlayan hayvancıklar gördükçe uzaklaşırsın insan cinsinden. zamanında babanın anlattığı, ayağı kırıldığı için vurulmak üzere olan atın bi anda ağlamaya başladığı hikayenin bi başka türlüsüne şahit olursun. yaşlandığı için sokağa atılan bi golden'ı sevdiğin anda çenesini dizlerine koyup, ağladığını gördüğünde artık geriye dönüş yoktur. Zordur hayvansever olmak Türkiye'de.

      Sevgili ilkokul arkadaşım Esra Özkök'ün Facebook sayfasında paylaştığı benimdee sizlere ulaştırmak istediğim bir yazı.. Kimbilir belki de, canice hayvanları canlı canlı betona gömen, yeni doğum yapmış köpeği tüfekle vurabilecek ve süt veren memelerine kaynar yağ döküp yakabilecek kadar vicdanını insanlığını kaybetmiş, penceresine gelen kuşa bir çay tabağı buğday vermeyecek kadar gaddarlaşan, İnsanlardan uzak dursun diye, sözüm ona rehabilitasyon merkezine alınan Sevimli fok  Badem'i sopalarla döverek insan ırkına düşman ettiren, yavru tilkileri yere vura vura beyinlerini parçalayarak öldüren, canlı canlı derisi yüzülen hayvanların kürküyle,  cemiyetine hava basan insalıktan nasibini almamış, sözde sosyetik hatunların ve  tüm bunları gerçekleştiren biz Ademoğullarının vicdanını sızlatır..Sızlatırmı ? belki...
Petshoplarda mal gibi satılan hayvanları , pazardan elma armut seçer gibi seçip çocuğuna hediye edebilecek, daha küçücük beynine Hayvan Sevgisi satılıktır mesajını yerleştiren ebeveynler, Çocuk sıkılınca, zavallıcık tüy dökünce, evin nufusu artınca, yer daralınca, kaderine terk eden , terkedilen zavallı hayvanların yerinde keşke siz olsanız...Keşke sizi de terk etse aileniz ıssız ormanın birine..keşke, o petshop vitrinlerine 1 m² alana ayaklarınızın altında bi kaç kürek talaş döküp sizi kapatsalar , boyunlarınıza da birer kırmızı kurdele ile İndirimde yazsalar da, belki ozaman anlayabilirsiniz onların duygularını, onlarında bir gururu, haysiyeti olduğunu...Bu yazıya eklenecek milyonlarca fotoğraf var aslında, içim kaldırsa hepsini tek tek eklerim.. Ama bakmaya bile yüreğim dayanmıyor.. Google 'da yukarıda anlattığım herşeyi görebilirsiniz tabi mideniz kabul ederse..Bizler ne zaman kaybettik insanlığımızı, sevgimizi bunun cevabını bulmak imkansız gerçekten..



6 Ağustos 2012 Pazartesi

Rüyalarıma bir son vermeliyim..

İstanbulda malum hava nerdeyse 1000 derece ve bizde ne uyku var nede başka bişey.. he uyuduğum zamanlar da  da, zaten abuk subuk facia rüyalar görüyorum orası ayrı..
İşte böyle uyku moduna geçtiğim saatlerde de, işkenceler mi görmüyorum, diri diri mi gömülmüyorum.. Allah'ım yani Oscar ödüllü korku filmlerine taş çıkarır senaryolarım..
Geçen gece, Sevgili kocişimi öte tarafa yolladım bi güzel :) Ömrü uzadı derler inşallah öyle olmuştur..
bide bi acıklı vedalaşmamız var Türk filmi gibi :)

Hayırlara gitsin diyim ben yine de, Rüyamda :  uyuyoruz beni uyandırıyo kalk ben ölüyorum ölmeden önce sana söyleyeceklerim var diye..
Haydaa zaten rüyamda uyku sersemiyim, noooluuyooo yaa dememe kalmadan , bana bir iki nakarat şarkı söylüyo bunu sana yazdım, sakın sözlerini unutma diye , ( halbuki 7 senedir 2 satır şiir yazmışlığı yoktur) Hakkaten gidiyo diyorum içimden, şarkı bitiyo bizimki tak kafası sağa düşüyo Türk filmlerindeki gibi gidiyooo bildiğin...


Ne oldu ne bitti hayda mayda derken, bu arada hem ağlıyorum hemde şarkının sözleri neydi yaaa diye aklımdan mırıldanıyorum, biyandan ölünün yanında şarkı söylenmez diyorum..Ayaklarını tutuyorum hemen , buz gibi.. Can çıkmış sen şarkı derdindesin diyorum kendime..

Bi uyandım sağolsun sevgili eşim pikeyi beynine kadar örttüğü için, töbe töbe üstüne bi de fatiha okuyasım geldi o şaşkınlıkla  :))

Ağladım sonra bi güzel gece gece çocuk da şaşırdı garibim..

hüüüüüü ölüyodun rüyammdaa hüüüüü böhüü şeklinde...

Sonra baktım turp gibi maaşallah döndüm uyudum bi güzel :)

Valla bide hamileyken böyle absürt rüyalar bünyeme pek zararlı... Ruh hastasına döndüm yemin ederim..Şöyle kendimi yeşilliklerle, çiçekler arasında, bulutların üstüne, denizde deryada görmem  falan  mümkün değil..

Tez vakitte bir çözüm bulmalıyım ama nasıl??



3 Ağustos 2012 Cuma

Cimcime Baby için, oda seçeneklerimiz :)

Şimdi ben tabi bu aralar kendimi bir bebek odası arayışına verdim.. İnternetten ordan burdan ne bulduysam kaydediyorum Pc'ye..

Kızım olacağı için gerçekten şanslıyım çünkü, maalesef minik delikanlılar için öyle pek iç açıcı şeyler bulamadım :) ama kızların ki öyle mi :)  bi süslü bi süslüüü çok güzellerr:)

Belki bu arada benim gibi arayışta olan annecik adayları var ise belki faydam olur dedim, beğendiklerimi sizlerle paylaşıyorum..
Ya bu arada biz bizim kıza isim bulamadık.. adı hala BEBEK olarak anılmakta :) önerilere açığız:)





Prens odası gibi :)



Hem erkek hemde kız bebişler için ideal bir renk bence ...

heh tam benlik işte puantiye puantiyeee:)
 utanmasam bu odayı kendime yaparım bayıldım :)


Jennifer Lopezin ikizlerinin odası olarak internette buldum.. Çok cici dimi ?

bu beşiğe bayıldım ... merak edenler için http://incituncel.com/kategori/besik-9



18 Temmuz 2012 Çarşamba

Cimcime Anne oluyor..

Hayatımın en uzun yolculuğuna çıktım bile..
İlk durağım için önümde aşılacak tam 5 ayım var...
Sonrasında ise ömür boyu sürüp gidecek bıkmadan usanmadan yol alacağım uzun bir annelik yolu...

Evet Gezenti Cimcime anne oluyor...

Çok ama çok mutluyum 4,5 aydır.. ilk öğrendiğim günden bu yana sürekli bir heyecan ve tükenmeyen bir merak halindeyim..
yani doktorum dese ki, gel hergün ultrasona gir yemin ederim işi gücü bırakıp her gün saatlerce izlemeye hazırım :)

Acaba sütü yeterince içtim mi, çok mu zıpladım, üstüne mi yatıp uyuyorum ezilmese çocukceğiz gibisinden binlerce dırdırvırvırla geçiyor günlerimiz..

Blog okuyucularıyla bu güzel haberi paylaşmak için, bebişkonun cinsiyetini öğrenmeyi bekledim:)

Gezenti Cimcimeden , kendisi gibi bir cimcime çıkacaktı tabii kii:) kokoş mu kokoş, bilmiş mi bilmiş :)  Daha yürümeden konuşan oturduğu yerden laf yetiştiren bir kara böcük olduğum için bebekken, bende kızceğizimden aynı performansı bekliyorum..
Zaten ultrasonlarda bir saniye bile yerinde duramadığı için doğru düzgün fotoğraf alamadığımızdan bana benzeyeceği aşikar.. Sevgili Eşime benzese ordan oraya dönmesi 6 ay alırdı :)

Hiç aşermedim, hiç midem bulanmadı, sadece bir kez tavuk yemeğinden midem bulandı oda tam canım anneciğime denk geldi ne kadar üzüldü benim bitanecik bal annem.. Yok bayılmak yok kusmak falan bunlar bende hiç olmadı..
Ninelerimizin deyimiyle yedim ekşiyi :) bkz. sonuç :)  günde 1 kg yeşil erik yedim ilk zamanlar ...

Meyveye düşkünlüğüm arttı..

Suyu deliler gibi içiyorum..

Sütten nefret ediyorum.. Allah Nesquik'ten 1000 kere razı olsun :) Yoksa imkansız :)

Gelelim doktor konusuna ;

Valla bana kızmayın, ben tutucuyum bu konularda pek :) Mesleklerine, bilgilerine saygım sonsuz ama gidemem ben erkek doktora falan :) Doktorumu çok seviyorum.. İnanılmaz tatlı bir kadın... Benim gibi kadın doktor takıntınız varsa , Sevgili Doktorum Gül Mandracı'yı şiddetle öneririm..


Kafamda şimdiden bir çok şeyi tasarladım,

Hastane odası süslemesi, Lahusa tacımın şekli, doğum fotoğraflarımıza  kadar :)
Herşey şipşirin olsun istiyorum.. Umarım istediğim gibi gider herşey...

Hastane odası süslemesi için, Merwedding 'te http://www.merwedding.com/, Doğum fotoğraflarımız için Sevgili Pemra Yüce'de http://www.pemrayuce.com/ karar kıldım bile.. Pemra ablamız zaten Evlenirken de yanımızdaydı.. kızımızı kucağımıza alırkende olacak inşallah .. daha kendisinin bile bundan haberi yok :)
Aksilik çıkmazsa ve bu kıpırtık hatun erkenden gelmelere kalkmazsa eğer Aralık'ta kucağımıza almış olucaz:)

Benim tek yıl - çift yıl takıntımdan dolayı, 2013 'te doğmasını hiç istemiyodum Allah'tan onu da tutturmuşum yani :)
Minnoş kızımız ( henüz bir ismi yok :) ) şuanda 17+ 3  haftalık ( hamileler anlar bu hafta işini hala çözemedim ben gerçi ) 176 grammış. ayy yerim ben onu .. minik ponpon:)

Aman gözünüzü seviyim maaşallah deyiverin canlarım...

Gelişmelerimizden haberdar edicem sizleri...

Benim yeni hamile arkadaşlara tavsiyem, Şunu aklınıza sokun kızlar, bizler hasta değil sadece hamileyiz... Naz niyaz yapın ama bıktırana kadar değil...
Hamile kaprisi çekilmiyor :)  ben bazen unutuyorum bile... O derece hayatıma tam gaz devam ediyorum... böyle de olunca inanın bana hamilelik daha kolay ve keyifli geçiyor..

Ama şuna dikkat , tepelere uzanmıyoruz ağır kaldırmıyoruz bunun dışında pek fazla bişey yok aslında :)

Şimdiden Herkese Hayırlı Ramazanlar dilerim.. Hamilelik dolayısıyla bu sene kaytarıyorum oruçtan :) Ama bu sıcaklarda Orucunu tutacak herkese kolaylıklar dilerim..
Allah kabul etsin şimdiden :)

Öperim :)







14 Haziran 2012 Perşembe

Aktivito.com



Bugün'in ilk tanıtımı benden olsun cimcimeler,
Çok sevdiğim bir site.. Henüz yeni olmasına rağmen oldukça fazla okuyucu kitlesine sahip..
Akşam bir planınız mı var, açın bakın kim ne demiş eğlenmişmi daha önce orda, doymuşmu, hizmeti iyi mi, sahipleri misafirperver mi ? yoksa garsonlar tabakları kafanıza mı fırlatıyor !!

Evleniyorsunuz Düğün mekanı gerek, fotoğrafçı gerek, davetiye de lazım.. Gelinlik olmazsa olmaz..
Açıyorsunuz Aktivito.com'u sıra sıra mekanlar, kim ne demiş, memnuniyeti, önerisi, şikayeti, her türlü yorumları okuyup fikir sahibi oluyorsunuz..
Üstelik kendi mekanınızı da siteye ekletebiliyorsunuz..
Böylece hem rakiplerinizin yanında adınızı duyurmuş hemde gelen yorumlar için ne kadar cesur olduğunuzu gösteriyorsunuz...

Eğer özel günleriniz de , tatiliniz de, lansmanlarınız da tatsız süprizlerle karşılaşmak istemiyorsanız http://www.aktivito.com/ 'a göz atmanızı öneririm...


Sizinde böyle önereceğiniz mekan, insanlığa faydalı internet sitesi :) , organizasyon firması vs.. varsa yazın bana yayınlayalım gezginler...


Sevgiler...

Tembel Cimcime..

Evet çok haklısınız, çok tembel oldum son zamanlarda..
Gelen e- mailleriniz içinde çok teşekkür ederim :) merak etmeyin gayet iyiyim sadece tembelim :)

Aslında size anlatacak bir sürü şey birikti..
İtalya turu yaptım, ufacık bir Almanya gezisi yaptım, Çok güzel yerler gördüm..
Hepsini tek tek anlatıcam... hatta aslında yazılarım hazır taslaklarımda duruyor.. Sadece Üşengeçliğimden :( fotoğrafları bilgisayara henüz yüklemediğimden , yazılarımı da fotoğrafsız yayınlamak istemediğimden bi türlü size ulaştıramadım...

Şimdi sizlerle yeni bir şey yapıcaz tabi ki eğer isterseniz:) Mutlaka sizi büyüleyen , bir daha bir daha gitmek istediğiniz, Ya bizimkilere de söylesek gitseler dediğiniz bir yerler mutlaka vardır..
Bu bir mekan olabilir, bir tatil beldesi olabilir, yurtdışı gezisi olabilir..Anadolunun en ücra köşesi bile olabilir... Hatta bir düğün mekanı olabilir,Ucuz alışveriş mekanı olabilir  vs vs.. Alan çok geniz ve  size kalmış..
Nereyi bizimle paylaşmak isterseniz yazın..
Yazılarınızı Word' de hazırlayıp fotoğraflı olmak kaydıyla elbette, Adınızı soyadınızı dilerseniz rumuz da kullanabilirsiniz ama (Adsız olmasın lütfen) bana mail atıyorsunuz..
bende  hepsini tek tek yazıyorum..
Yazılar, incelendikten sonra, yayınlanacaktır..
gezenticimcime@gmail.com buradan sürekli iletişim halinde oluruz...

1 Sosyal Mesaj :)   Havalar çok sıcak kendinize dikkat edin.. e birde ne diyoruz, '' Sokaktaki küçük dostlar için, kapımızın önüne bir kap su lütfen ''



Yazılarınızı bekliyorum....

26 Mart 2012 Pazartesi

İpekyol'un Yepyeni Ayakkabı Koleksiyonundan Size Özel Hediyeler…

2012 İlkbahar-Yaz koleksiyonları mağazaları renklendirmeye başlarken bu sezon İpekyol’un çok özel bir süprizi oldu.
Kendi tarzını yaratan şık ve modern İpekyol kadınları, giyimlerindeki tasarım ve kalitenin tamamlayıcısı olacak yepyeni İpekyol ayakkabı koleksiyonuyla buluşuyor.
Koleksiyon onlarca renk ve desenle yorumlanırken; Business, Smart Trendy, Smart Casual ve Elegant temalarıyla tüm zevklere hitap edecek gibi.
Bu özel koleksiyondan dilediğiniz 1 çift sizin olabilir! http://www.hurriyetaile.com/ipekyol sitesinde sizi, tüm koleksiyonu görebileceğiniz, İpekyol’a özel bir ayakkabı odası karşılıyor. Burada en beğendiğiniz ayakkabıyı seçip, size özel verilen linki paylaştığınız takdirde ayakkabı sizin! Tabi ki her hafta toplam 10 kişiye verilecek hediyelerden birini almanızın yolu, size verilen linki en çok paylaşan bu 10 kişiden biri olmak.
Ayrıca, göz atmak isterseniz, İpekyol web sitesi www.ipekyol.com.tr'de bütün İpekyol koleksiyonu yer alıyor. Sezon ürünleri iddialı olduğu kadar farklı temalarıyla beklentilerin üzerinde bir görsellik sunuyor.
Kampanya 23 Mart – 20 Nisan arasında Hürriyet Aile web sitesinde.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

28 Şubat 2012 Salı

Ece Sükan Benim Bloguma Yakışan VAIO'yu Seçti... Sıra Sende!

Bana en çok Pembe VAIO yakışıyor!

Ünlü moda ikonu Ece Sükan, Sony VAIO için ilginç bir işe imza attı. Blogların renkli dünyası ile Sony VAIO'nun renkli dünyasını birleştiren Ece Sükan, birçok blog gibi benim blogumu da inceledi ve yakışacak olan rengi belirledi. Ece Sükan, blog içeriği, tasarımı, duruşuna göre 6 farklı rengi olan Sony VAIO içinden bana Pembe VAIO'yu seçti.

Ayrıca Facebook üzerinde yapılmış özel bir aplikasyonla Ece Sükan profil fotoğraflarını inceliyor ve sana yakışan Sony VAIO'yu belirliyor. Sen de fotoğrafa tıklayarak Facebook üzerinden VAIO kazanma şansı yakalayabilirsin...

sony-vaio


Bir bumads advertorial içeriğidir.

27 Şubat 2012 Pazartesi

ŞANDA KEBAP

Geçtiğimiz Çarşamba akşamı, Arnavutköy'ün dik yokuşlarının tam ortasında bir kebapçıdaydık.. ŞANDA KEBAP..
Doğrusunu söylemek gerekirse, Kırmızı et'i resmen konuşturmuşlar..

Menü çok çeşitli olup içinde kaybolunca dedik ki, siz ne önerirseniz biz onu yeriz...

İlk olarak gelen mezelerimiz çok lezzetliydi..Ben bir Ayvalıklı ailenin kızı olarak Zeytinyağından anlarım azıcık.. Boğazınızı yakmaz hakiki zetinyağı.. Mezelerde asidi yerinde bir zeytinyağ kullanmışlar belli ki..

Ardından,

15-20 dakika aralıklarla masaya gelen kebap ve salata çeşitlerini ,tam tadı damakta bırakacak ölçüde seçilen porsiyonlarla tatmanın, -tabii ki fonda çalan Müzeyyen Senar ve Zeki Müren 'in o billur sesleri eşliğinde ve Boğazı seyrederek tatmanın- keyfini, anlatmama gerek yok herhalde..
Canım İstanbul, heryerden güzel görünür mü bir şehir...

Neyse gelelim tadlarımıza,

Öncelikle Etler asla kokmuyor bunu size söyliyim.. Bunun rahatsızlığını duyan pek çok insan var o yüzden kokmuyor etler, gönül rahatlığı ile gidebilirsiniz..

Valla kendimi yemeklere o kadar kaptırmıştım ki fotoğraf falan çekemedim :) ama link'e tıklarsanız mekanın zerafetini ve kalitesini anlayacaksınız..
http://www.sandakebap.com



Adresini de hemen veriyim size,

Kuruçeşme Mah. Yeşilpınar Sok. No: 6 Arnavutköy-Beşiktaş
İstanbul
Rezervasyon için : 0212 265 13 90

Arnavutköy sahilde, Korkmaz Yiğit Lisesini ve Robert Koleji geçer geçmez ilk sağdan (daracık bir sokak kendisi ) dümdüz yokuş yukarı çıkıyorsunuz.. solda beyaz 2 katlı bir villa göreceksiniz.. İşte tam orası :)

Otopark sorunu yok..

Ailece keyifli bir akşam yemeği yemek için ve tabiki lezettli bir kebap şöleni için biçilmiş kaftan..

Bu arada, yemeğin sonunda o harika künefeyi yemeden sakın o masadan kalkmayın...
Peyniri Antakya'dan geliyormuş :) Belli bellli paylaşamadım kimseyle vallahi :)

17 Şubat 2012 Cuma

ne yapsam ne yapsam bir hamak alıp sallansam...

( uzun başlıkları seviyorum :) )

Kardı kıştı tufandı fırtınaydı derken, tıkıldık kaldık evlere..
iyi hadi gidelim bi yerlere derken gel de düşün şimdi nereye gidebiliriz..

Ben bir kaç kategoride sizin için seçtiklerimi yazdım İstanbul için olanları :) Sizin de aklınız da varsa bir program paylaşın belki de karşılaşırız neden olmasın :)
diğer Şehirlerde ki arkadaşlarımız da isterlerse bize bir kaç program önerebilirler..
Giderseniz bol bol eğlenin benim yerime de: )

KONSERLER

HALİL SEZAİ - 17/02/2012 - Mekan- Jolly Joker / İstanbul
AYHAN SİCİMOĞLU & LATİN ALL STARS - 23/02/2012 - Mekan Jolly Joker / İstanbul
MFÖ -25/02/2012 - Mekan Jolly Joker / İstanbul
İSKENDER PAYDAŞ- 18/02/2012 - Mekan Hayal Kahvesi Şaşkınbakkal / İstanbul
AJDA PEKKAN - 24/02/2012 - Mekan Bostancı Gösteri Merkezi
KEREM GÖRSEV TRİO - 18/02/2012 Mekan- Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi / İstanbul

GÖSTERİLER

TROYA - 17/02/2012- Mekan Ülker Sports Arena Ataşehir / İstanbul
MOSKOVA BALESİ/ KUĞU GÖLÜ - 17/18/19-02/2012 Mekan TIM Maslak / İstanbul

TİYATRO

ÖLÜMÜNE- KENTER Tiyatrosu
VENEDİK TACİRİ - Tiyatro PERA İstanbul
AŞKA OLAN MEYİLİM SENİN YÜZÜNDEN- Profilo Kültür Merkezi
KANLI NİGAR- Kadıköy Halk Eğitim Merkezi
BENİMLE DELİRİRMİSİN - Kadıköy Halk Eğitim Merkezi
KISASA KISAS- Gönül Ülkü & Gazenfer Özcan Tiyatrosu

2 Şubat 2012 Perşembe

Geçen Ay Ne Yaptıgını Biliyorum :)

Bu karlı günde yapılacak en güzel şey post yazmak sanırım.. uzun zamandır, bloga bunlarıda yazıyım şunları da paylaşıyım diye bütün gün kafamda dolaşıp duran cümleler, Pc başına geçince bir anda silinip gidiyor du aklımdan..

Yılbaşından beridir neler yapıyorsun cimcime derseniz, İnanın Şubat ayına nasıl geldik hiç anlamadım..
Zaman ne kadar hızlıca akıp geçiyor.. Çok büyük beklentilerle girdiğimiz 2012 yılında doğrusunu söylemek gerekirse, değişen çokda bişey olmadı :)

Boğuştuğum Faranjit dışında sağlığım da iyi..
son 1 ayda neler yaptım kısaca sizinle paylaşıyım :)

Dizi manyaklığıma bir yenisi ni daha ekledim, TRT 'de yayınlanmaya başlayan 80'ler..
İzleyeniniz varmı bilmiyorum ama beni alıp götürüyor o yıllara.. her detayında, eski günleri anımsıyorum.. bende 80 ler çocuğuyum o yüzden beni inanılmaz kendine çeken bu diziyi izlemenizi tavsiye ederim :)

Benim bir çok ( doğrusu yüzlerce) rejim deneyimleri koleksiyonuma 1 tane daha ilave ettim:)
Aranızda yapan varmı , varsa beni aydınlatırsanız çok sevinirim.. DUKAN diyetine başladım.. Peynir,et, yoğurt vb.. yemekten ölücem sandım :)  He kilo da verdim vermesine  ama buda bana göre değilmiş onuda test etmiş oldum.. Ve 5. günün sonunda bıraktım cimcimeler.. aman napıyım ben böyle daha güzelim :)

2012 'de şansım rağver giderse, anne olmaya karar verdim.. Efenim sorumluluk sahibi bir bayan olarak doktoruma  gittim, tüm sağlık kontrollerimden geçtim, turp gibiyim çok şükür..

Kitaplığımda okunmayı bekleyen kitaplarımdan 2 tanesini bitiridim..

Geçen sene aldığım ama bir türlü izleme fırsatım olmayan bir film izledim. 2010 yapımı INCEPTION - başrolde Leonardo Dicaprio oynuyor.. Yaşlanmış adam yahu.. birde filmi izlediniz mi siz ? Rüya içinde rüya , rüya içinde rüya...  yok arkadaş bu filmlerde bana göre değil.. Beynim patladı anlamak için..He burada filmdeki olayı da çözdüm yani :) Ama bana böyle düz, konusu belli, aşklı meşkli, duygusal filmler gerek.. ne işim olur benim aksiyonla, kurguyla onla bunla yazık oldu 3 saatime.. Pek bişey katmadı bana film.. Ne katacaktı ki zaten milletin rüyasına girip fikirlerini mi çalacaktım bende ki de laf :)))

Neyse,

Son 1 haftadır delirmiş gibi yağan kar sayesinde, iş yerine 3 km yol yürüyerek gelip gittiğim için, bel fıtığımda delirdi:) 3 km uzun değil ama siz bide onu dizinize kadar kar içinde yürüyün de bakalım kısa mı uzun mu :)

Velhasıl yeni yılın ilk ayını da kazasız belasız çok şükür atlattık be cimcimeciklerim:)

Ben sizin de neler yaptığınızı çok merak ediyorum.. Neler yaptınız, Nerelere gittiniz? hayatınızın aşkını buldunuz mu mesela bu 1 ay'da, Hangi filmleri seyrettiniz, neler aldınız, :) ne biliyim işte paylaşmak istedikleriniz varsa büyük merakla yorumlarınızı bekliyorum..

Hepinizi kocaman öpüyorum...

:)

31 Ocak 2012 Salı

Westwing'den Sizlere Özel 15 TL Hediye Çeki!


Westwing nedir? Almanya’da başlayan müthiş bir özel alışveriş hareketi. An itibariyle 20 ülkede faaliyette olan, ev ve yaşam konseptli ürünleri %70’e varan indirimlerle satın alabileceğimiz bir online alışveriş klübü. Westwing Home & Living, stil sahibi evlerin yeni adresi niteliğinde. Westwing Ailesi, Westwing Türkiye’deki birbirinden özel markaları ince eleyip sık dokuyarak belirliyor, editörler tarafından belirlenen özel konseptlerle ekranımıza düşüyor.

Peki kimin başının altından çıktı bu fikir? Dünyanın en çok satan dergisi Elle ve Elle Decoration’da uzun yıllar editörlük yapan Delia Fisher, Almanya’da Westwing akımını başlattı. İyi de yaptı! Şimdi Türkiye’de online alışveriş ve stil önerilerinde bambaşka.

Westwing Türkiye, tabi ki bundan ibaret değil. Online dergi bölümü de mevcut. Aynı zamanda dünyadan farklı yaşam stillerinin, son trendlerin ve tasarım harikalarının yer aldığı bir ilham kaynağı.  Ev yaşamına dair ipuçları, pratik dekorasyon tüyoları da cabası.
En özel markalar, titizlikle hazırlanan koleksiyonlar ve müthiş indirimler... Bo Concept, Koleksiyon, Maxxdepo gibi tasarım öncüleri seçiliyor. Diğer alışveriş sitelerinden bir başka farkı da stil önerileri, dekorasyon ipuçları, en yeni trendler ve dünyadaki dekorasyona dair olup bitenlerin de yer alması.
Bize de böylesine güzel özelliklere sahip bir stil öncüsü http://www.westwing.com.tr/ ailesine dahil olmak ve bu özel klübe dahil olmak kalıyor. Görünen o ki, hepimizin dilinden düşmeyecek bu format, fenomen olmaya aday.

Size özel 15 TL indirimden yararlanmak için tıklayın.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

9 Ocak 2012 Pazartesi

Doğal Besinlerle Gelen Mutluluk..

Bu yazımla en çok annelerin ilgileneceğinden hiç şüphem yok..

Geçen günlerde çok sevdiğim bir arkadaşıma önce çaya gittim, akşamda yemeğe kaldık. akşam yemeği için , Salatayı hazırlarken, elime tutuşturduğu havuçları görünce, '' nerden aldın Allah aşkına bunları, topraklı falan püskülleri bile üstünde'' diyiverdim..
gülümsedi ve ''çünkü daha 2 gün önce toplandı ve yollandı tamamen doğal, hiç bir katkı maddesi yok '' dedi.. Hangi marketten buldun dedim yine ben saf saf :) ''Market değil Aydın Nazilli'den geldi hepsi'' diyince dedim hemen anlat nedir ne değildir ? Bu arada da hemen havuçlardan birisini yemeğe koyuldum tabi :) Gerçekten hayatımda bu kadar lezzetli bir havuç yemedim ben cimcimeler.. Salatanın bir başka malzemesi marul'a ise diyecek söz bulamıyorum ki ben  pek salata sever olmamama rağmen silip süpürdüm salatayı :)


Evet şimdi başlıyoruz,

Benim sevgili arkadaşım Şebnem bildiğiniz doğallık delisi, hormon düşmanı, doğa dostu bir arkadaşımdır. Kızı Alya ise,  anne sütü haricinde beslenmeye başladığından beridir, peynirinden makarnasına, eriştesinden bulguruna, mercimeğine, tarhanasına, domatesine aklınıza gelebilcek her türlü besinine kadar hep IPEK HANIMIN CIFTIGI'nden besleniyormuş meğerse..

İpek hanımın Çiftiliğinin hikayesini http://www.ipekhanim.com/ 'dan uzun uzun öğrenebilirsiniz..Orada fotoğraflarda var , hayran kaldım :)
Bütün ürünler tamamen doğal, bakın organik demiyorum, çünkü Pınar  hanım ( çiftliğin sahibi) Türkiyede organik ürün bulmamızın neredeyse imkansız olduğunu, kendi ürünlerinin tamamen DOGAL olduğunu üstüne basa basa söylüyor.

Nasıl temin ediyoruz?

Pınar hanıma mail yoluyla ulaşıp, çiftlikte o hafta yetişen ürünlerin listesini istiyorsunuz.
size mail geliyor. Oradan fiyatlarını da görüp sipariş listenizi oluşturuyosunuz ve Pınar hanıma mailinizi gönderiyorsunuz.
Ürünleriniz Pınar hanımın evinde 90 m² 'lik salonunda köydeki komşu teyzeler tarafından paketlenip en geç 3 gün içinde size gönderiliyor..

Kargo ücretini de 8,5 TL sine kadar size ait olmakla birlikte, daha fazla tutarsa sipariş tutarınızın üzerinden düşüp belirttiği banka hesabına gönderiyorsunuz ürünlerinizi teslim aldıktan sonra...

Ben ürünlerden neler yedim ;

Patatesli gözleme-  ( ba-yıl-dım , 2 tane yedim utanmasam 3.yüde isticektim ki, )
Keçi peyniri ( Alya'nın peyniriydi çocukcağızın bütün peynirinide yedim :) )
Havuç
Domates
Marul ( yağlı marul - valla nasılolur diye sormayın sipariş verin gelsin yiyin sonra yorum yazarsınız bana )
Makarna

Ve hamur işlerinden Çatal _ O bildiğimiz pastane Çatal'ları ile uzaktan yakından ilgisi yok :)

Ben bugün siparişlerimi vericem Pınar hanıma..

Eğer çiftliği yakından tanımak isterseniz, buyurunuz tık tık ;
http://www.ipekhanim.com/ipek_hanim_ciftligi/sorular_%26_yanitlar.html



Eğer aranızdan sipariş veren falan olursa, mutlaka yorumlarınızı bekliyorum..
Gerçekten, hormonlu market alışverişlerinden ve ne yediğini bilememekten sıkıldıysanız bir kerelikte olsa denemenizi öneririm..

Listenize, benim içinde gözleme ekleyin :)


Sevgilerimle ...