Mutlu Bebeklerin Cimcime Anneleri

28 Ağustos 2012 Salı

Merbaby -Merwedding Events & Gifts

Ben şimdi sabah akşam, nerde ne var kim ne yapmış, bebek şekeri, oda süslemesi, hastane odasında neler yapılabilir diye didik didik ediyorum ya hani.. Bloglara bakıorum.. Organizasyon firmalarına bakınıyorum falan..Hoşuma giden bir sürü şeyle karşılaştım... kaydettim not aldım vs..

Ama sadece birinde karar kıldım MerBaby  :)

İtiraf etmeliyim ki , Merwedding 'in sahibi Merve benim arkadaşım olur :)
Hemde çocukluk arkadaşım, düşündüm de Sindy bebeklerimiz vardı bizim bu Barbilerden de önce ( ayy yaş çıktı ortaya) , onlarla oynardık sabah akşam.. Şimdi gerçek bebeklerimiz için konuşuyoruz..


Sen şimdi arkadaşına torpil geçersin diyeceksiniz de işin aslı öyle değil.. Gerçekten , Merve' nin farklı bir yanı var diğerlerinden.. Amacı iş kapmaktan ziyade farkıyla öne çıkmak.. İlhamını da yakışıklı oğlundan alıyor :)

Daha çok butik işler yapmayı seviyor.. Yaptığı işten zevk alsın istiyor..

Hastane odası süslemesi için kendisinden yardım istedim :) şunlar şunlar olsun mu bunlarda olsa mı diye başının etini yicem beklesin o daha ..O zevkli süslemeleri ve sunumları için 3 ay daha beklemem gerekiyor..

Baby Shower bana göre değil cimcimeler, ayy ben isteyemem kimseden onu alın bunu alın, bide daha ortada ele gelen bi bebiş yok ki, ee arkadaş eş dost zaten beni bütün gün görüyor velhasıl babyshower hiiiç benlik değil :) yapmıyorum o yüzden..


Amaaa, ya hastane süslemesi, ya mevlüdü, efendime söyliyim, anı defteri, altın yastığı kapı süsü ( o tüllerden hiç hoşlanmıyorum) , lahusa şerbetleri, lokumlar, kurabiyeler, bademler... ayy çok heyecanlı..


Sevgili Merve'ye bu konuda güvenim sonsuz.. Kaliteli ve diğerlerinden farklı birbirinden güzel sunumlar çıkaracağından şüphem yok.. Geçen gün dedimki, '' peki Merve gecenin bir yarısı doğuma gidersem napıcaz''  - ''merak etme sabah 7 de en geç hastanedeyim ben''  dedi :) yuppiii :)


Sadece Baby değil, Düğün Organizasyonlarında, Çocuklarınızın doğum günlerinde, sünnetlerinde de farklı olmak istiyorsanız buyrun bir göz gezdirin ; http://www.merwedding.com/anasayfa

Adres : Cemil Topuzlu Cad. Beyaz Köşk Apt. No:103 Daire:1 (Caddebostan Rakkas karşısı) Caddebostan Kadıköy


Bunlar benim hoşuma giden , hastane odası süslemeleri ;







24 Haftanın uzunca özeti..

Gerçekten zaman çok çabuk geçti.. Daha biz bu miniği öğrendiğimizde tam 4 haftalık  yarım bir pirinç tanesi kadardı.. hamile olmadan önce bu hafta hesabını  hiç bilmezdim.. çevremdeki Hamile arkadaşlara kaç aylık diye sorduğumda 18+5 dendimi sinirim tepeme çıkardı.. Kaç aylıksın kardeşim bırak günü saniyeyi derdim ki... Kınamıyyycaksınn..
Şimdi soranlara 24 haftalık diyorum :) çünkü karşındaki de senin gibi çetelesini tutuyor ya :)
Yani kısacası arkadaşım 6 aylık hamileyim :) ohh be !!

efendim, 4 . haftada miniğin varılığını kendi yönetmelerimizle öğrendik.. hemde ben size söyliyim, 3 TL'lik eczane testlerinden :)
Canım doktorumu aradım, 5. haftada gel keseyi görelim dedi ; gördük :) 8. haftada kalp atışlarını duyduk pıt pıtpıtpıttt :) 

tabi ben bunları böyle birer cümle yazıyorum sıkılmayın diye , bu doktor muayeneleri arasındaki haftalarca süren bekleyişler oldukça sinir bozucu.. zaman geçmek bilmiyor ki ..

13. haftada boyu tam tamına 7 cm olan sülün bebeciğimizin kız olacağını çıtlattı doktorumuz. Ama en iyi sonuc 16. haftadan sonra belli olur dedi. İkili tarama testimiz 13. hafta da yapıldı. Ense kalınlığını ve burnunu ölçtü Gül hanım, herşeyi normal çıktı çok şükür.. Testin sonuçlarını bir kaç gün sonra aldık.. onlarda temiz çıktı bir rahat ohh çektik ...

17.haftada tekrar rutin kontrole gittik. Heh dedim bu kız ( artık kız olacağı kesinleşti ) tam benim gibi kıpır kıpır:) hareketli yerinde duramayan bir tip.. 176 gram yavruceğizzz :)

vee geldik detaylı ulrtrasona 22. haftada yine aynı hastanemizde , Dr.Gül hanımın önerdiği başka bir doktorun gözetiminde nerdeyse 3,5 saat süren bir detaylı ultrason yapıldı.
Hayır hayır gözünüz korkmasın, bizim minik bir türlü sırtını dönmediğinden 4 kere ultrasona girip dönmesini bekledik.. Ben bu arada tabi, Bakırköyde  tostlar yedim, portakal suları içtim, yetmedi çikolatalar yedim :) yok keyfi gelcekte dönecek... İşten de izin almıştım zaten, Eşime dedimki bu sefer döndü döndü dönmedi gidiyoruz.. aaa el kadar çocuk şimdiden bizi pervane etti :)

ağaç yaşken eğilir ! anladı tabi annesine artık darallar geldiğini hemencik döndü minik ponpon !

Ya dedim küçük hanım nasıl oluyomuş..

He bide, Ultrasonlar arası bekleyiş sırasında gidip Tetanoz Aşımıda oldum Aile Hekiminde.. Yanlız bu aile hekimleri Hamilelere dadanıyor ben size söyliyim.. Nerdeyse eve gelip iki kap yemek falan pişircekler.. bir ilgi bir alaka :) öyle dedikleri gibi  koluma ağrı falan girmedi çok ! ertesi gün birazcık sızladı geçti.. korkulcak bişey yok !

Mıymıntı hamile olmayın sakın..


Detaylı ultrasonuda bir güzel atlattık..  şükürler olsun.. ilk kez yüzünü seçebileceğimiz fotoğrafları oldu :) eşime benzettim ben.. Ama döner belki bana belli olmaz :)

Asıl ben şimdi 2 hafta sonraki şeker yüklemesinden tırım tırım tırsıyorum..
Allahım inşallah hamilelik şekerim çıkmaz.. Çıkarsa benim bittiğimin resmidir yani.. Tatlıyı çok seviyorum. Oldum olası. Hani bazı kızların tatlıyla hiç araları yoktur ya nasıl özenirim.. ve şaşırırım onlara.. Nasıl olamaz yani bir insanın tatlıyla arası aklım almıyor bir türlü..

İşte böyle cimcimeler..

Bir sonraki yazımda aldığım ürünleri paylaşıcam sizlerle..


17 Ağustos 2012 Cuma

Vazgeçilmez Lezzet Çorba

Kim acıktığı zaman dumanı üzerinde tüten bir tas çorbaya hayır diyebilir ki? Üşüyünce, geniş sofralarda buluşunca, hafif bir şeyler yemek isteyince, hastalanınca yardımımıza koşan çorba, Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri. Üstelik, hafif ve doyurucu yapısı sayesinde üç öğünde de zengin çeşitleriyle sofralarda yerini alıyor.

Çorba kelimesinin kökeninin ise Farsça "tuzlu haşlama" anlamında kullanılan "shorba"dan geldiğini biliyor muydunuz?

İyi beslenme anlamına gelen Sû ve Pô kelimelerinden türeyen çorba kelimesinin kökeni Sanskritçe'ye kadar dayanıyor.

Çorba: 10 bin yıldır tüketilen bir besin!

Yaklaşık 10 bin yıl öncesinde bile çorba hazırlandığını ve içildiğini gösteren kayıtlar mevcut. Et ve sebzeyle birlikte pişirildiğinde, malzemelerinin sahip olduğu besin değerlerinin bütünlüğünü taşıyan çorba, o tarihlerden günümüze kadar sofraların en değerli besinlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Türk Mutfağı'nın da yıldızı

Dünyanın sayılı mutfaklarından birine sahip Türkiye ise çok zengin bir çorba kültürüne sahip... Mutfaklardaki altın standardın temsilcisi ev yapımı çorbaların yanında, klasik ve yöresel pek çok çeşidiyle hazır çorbalar tüketicilere mutfakta saatler harcatmadan, ailelerinin seveceği lezzetli ve değişik tarifler sunuyor.

Hazır çorbalar, her geçen gün tüketicilerden gelen talepler doğrultusunda geliştirilirken, geniş ürün yelpazesiyle tüketicilerin hijyenik koşullarda taze ve kaliteli malzemeler kullanılarak hazırlanan birbirinden farklı lezzetleri güvenle tüketmelerini sağlıyor.

Tarhanaya Dünyanın İlk Hazır Çorbası demek mübalağa sayılmaz…

Çorbayı oluşturan malzemelerin başında gelen yoğurdun çorba kültürüne kattığı en büyük eser, kuşkusuz tarhanadır. Bir zamanlar göçebe atalarımızın hazır yemeği olan tarhana, hala her zaman ve her yerde çabucak lezzetli bir yiyeceğe dönüşebilecek, taşınması ve saklanması en kolay ve muhteşem üründür.

Tıpkı tarhana gibi, hazır çorbalar da mevsiminde toplanan ve özenle seçilen sebze ve baharatların yüzyıllardır uygulanan, tamamıyla doğal bir koruma yöntemi olan kurutma işlemine tabi tutulması ve harmanlanmasıyla üretiliyor.

Yazın da çorba içilir

Çorba denilince çoğumuzun aklına dumanı tüten sıcacık bir tabak gelse de, Anadolu ve Türk mutfak kültüründe soğuk çorbaların da ayrı bir yeri vardır. Özellikle soğuk ayran kullanılarak
yapılan çorbalar, serinletici özellikleriyle yaz günlerinin hafif ama keyifli yiyeceklerine dönüşüyor. Bu tür çorbaların en başında Sivas'ta yapılan bulgurlu pazılı soğuk çorba ile buğday ve ayranla yapılan soğuk çorba yani ayran aşı çorbası geliyor. Sivas'ta pazı katılan soğuk çorbanın diğer bölgelerdeki yöresel çeşitlerine sarımsak ve nane gibi baharatlar eşlik ederken, kimi bölgelerde ise salatalık gibi yaz sebzeleri eklenebiliyor.

Siz de bir çorba severseniz lezzet dolu çorba dünyasını keşfetmek için www.bencorbaseverim.com adresini ziyaret edin…


ben çorba severim

Bir bumads advertorial içeriğidir.

16 Ağustos 2012 Perşembe

EL ÖPENLERİN ÇOK OLSUN..

Çocukkken bayramlarda kimin elini öpsem, el öpenlerin çok olsun derlerdi.. Bi düşünürdüm ne demek bu diye..
şimdi şimdi anlıyorum, Seni seven sayanın çok olsun, çocukların sana gelsin gitsin, Bayramlarda evin dolsun taşsın..Bayram sofralarının bereketi bol olsun.. Sen nasıl bizi unutmadınsa, küçüklerinde seni unutmasın demekmiş.. Bir nevi Teşekkür bir nevide duaymış..

Çok teşekkürler elini öptüğüm, hala öpmeye devam ettiğim canım büyüklerim..

İyiki vardınız, iyiki varsınız hala...


İnanın hayatta sağlıktan, insanın ailesinden, iki çift laf edebileceği arkadaşından, hastalansan elinde bir kap çorbayla gelecek komşusundan , yani hayatta İnsandan daha değerli hiç bir şey yok...

Paraymış, malmış, mülkmüş, hırsmış, o onu demiş bu bunu yapmışın değeri =  koca bir sıfır... Geçin bunları, atın çöpe, boşverin gitsin..

Bayramlar zaten bunlar için değil mi ?

 :)


Bu bayram yarı anneyim, ama ben hala annemin küçük kızıyım.. Canım annem.. Bayramın mübarek olsun Seni çoookk seviyorum.. Senin nezdinde Ayvalık'a da selamlar...

Rahmetli Dedeciğim de Ayvalıkta yatıyor.. O nuda kocaman öpüyorum.. İyi Bayramlar Dedecim..

92 yaşında aramızdan ayrılan ( bizim ailenin kadınları çok uzun yaşıyor şükür ki:) ) sevgili Nenem Huriş, ( dedemin kaynanası olur ) ''Bana Nene demeyin o kadar yaşlı değilim'' dediğinde 90 yaşındaydı :)  Senide öpüyorum minik kuşum.. Seninde Bayramın Mübarek olsun...

Ve sevgili kızımında kalbi atmaya başlayalı bu ilk bayramı.. Ömrün de, Bayram sevinci gibi geçsin.. El öpenlerin çok olsun benim canım kızım...

Yazılarımı bıkmadan okuyan, bu blogu blog yapan siz caaaanım Cimcimelerinde Ramazan Bayramı Kutlu olsun.. Çok Bayramlar göresiniz inşallah :)


Sevgilerimle...







7 Ağustos 2012 Salı

Türkiye'de Hayvansever olmak



Önce kendini ifade etmeye çalışırsın. Onların da bi canı olduğunu, ağladıklarını, güldüklerini, üzüldüklerini ve terkedildiklerinde intihar ettiklerini anlatırsın. dünyada yapılan tüm iyiliklerin aynı erdemde olduğunu, hayvancıkların aç, susuz ve bize muhtaç olduklarını, hayvana tecavüz ya da eziyet eden birinin bir sonraki adımının komşu çocuğu olduğunu, dünyadaki tüm seri katillerin işlerine hayvan öldürerek başladıklarını, içinde hayvana karşı öfke besleyen, minicik, masum bi kedinin kafası ezerek öldüren bi insan artığının her suçu rahatlıkla işleyebilecek psikolojik temele sahip olduğunu anlatmaya çalışırsın. ama anlamazlar. sanki kendileri çok akıllıymış gibi deli muamelesi yapıp, bi de utanmadan yaptığın iyiliği sorgularlar. "insan bitti de sıra hayvana mı geldi ayol" diyip, felsefe yapmış gibi üstüne bi de pis pis sırıtırlar. sonra, seni boş işlerle uğraşmakla itham edenlerin sanki rahibe teresa gibi ömrünü iyiliğe ve yardıma adamış gibi davrandıklarını, yapılan her iyiliği sorgulama hak ve yetkisini kendinde görüşlerini huşu içinde izlersin, miden bulanır. Barınağa her gidişinde sevilmek için birbirlerinin üstüne çıkan, ağlayan hayvancıklar gördükçe uzaklaşırsın insan cinsinden. zamanında babanın anlattığı, ayağı kırıldığı için vurulmak üzere olan atın bi anda ağlamaya başladığı hikayenin bi başka türlüsüne şahit olursun. yaşlandığı için sokağa atılan bi golden'ı sevdiğin anda çenesini dizlerine koyup, ağladığını gördüğünde artık geriye dönüş yoktur. Zordur hayvansever olmak Türkiye'de.

      Sevgili ilkokul arkadaşım Esra Özkök'ün Facebook sayfasında paylaştığı benimdee sizlere ulaştırmak istediğim bir yazı.. Kimbilir belki de, canice hayvanları canlı canlı betona gömen, yeni doğum yapmış köpeği tüfekle vurabilecek ve süt veren memelerine kaynar yağ döküp yakabilecek kadar vicdanını insanlığını kaybetmiş, penceresine gelen kuşa bir çay tabağı buğday vermeyecek kadar gaddarlaşan, İnsanlardan uzak dursun diye, sözüm ona rehabilitasyon merkezine alınan Sevimli fok  Badem'i sopalarla döverek insan ırkına düşman ettiren, yavru tilkileri yere vura vura beyinlerini parçalayarak öldüren, canlı canlı derisi yüzülen hayvanların kürküyle,  cemiyetine hava basan insalıktan nasibini almamış, sözde sosyetik hatunların ve  tüm bunları gerçekleştiren biz Ademoğullarının vicdanını sızlatır..Sızlatırmı ? belki...
Petshoplarda mal gibi satılan hayvanları , pazardan elma armut seçer gibi seçip çocuğuna hediye edebilecek, daha küçücük beynine Hayvan Sevgisi satılıktır mesajını yerleştiren ebeveynler, Çocuk sıkılınca, zavallıcık tüy dökünce, evin nufusu artınca, yer daralınca, kaderine terk eden , terkedilen zavallı hayvanların yerinde keşke siz olsanız...Keşke sizi de terk etse aileniz ıssız ormanın birine..keşke, o petshop vitrinlerine 1 m² alana ayaklarınızın altında bi kaç kürek talaş döküp sizi kapatsalar , boyunlarınıza da birer kırmızı kurdele ile İndirimde yazsalar da, belki ozaman anlayabilirsiniz onların duygularını, onlarında bir gururu, haysiyeti olduğunu...Bu yazıya eklenecek milyonlarca fotoğraf var aslında, içim kaldırsa hepsini tek tek eklerim.. Ama bakmaya bile yüreğim dayanmıyor.. Google 'da yukarıda anlattığım herşeyi görebilirsiniz tabi mideniz kabul ederse..Bizler ne zaman kaybettik insanlığımızı, sevgimizi bunun cevabını bulmak imkansız gerçekten..



6 Ağustos 2012 Pazartesi

Rüyalarıma bir son vermeliyim..

İstanbulda malum hava nerdeyse 1000 derece ve bizde ne uyku var nede başka bişey.. he uyuduğum zamanlar da  da, zaten abuk subuk facia rüyalar görüyorum orası ayrı..
İşte böyle uyku moduna geçtiğim saatlerde de, işkenceler mi görmüyorum, diri diri mi gömülmüyorum.. Allah'ım yani Oscar ödüllü korku filmlerine taş çıkarır senaryolarım..
Geçen gece, Sevgili kocişimi öte tarafa yolladım bi güzel :) Ömrü uzadı derler inşallah öyle olmuştur..
bide bi acıklı vedalaşmamız var Türk filmi gibi :)

Hayırlara gitsin diyim ben yine de, Rüyamda :  uyuyoruz beni uyandırıyo kalk ben ölüyorum ölmeden önce sana söyleyeceklerim var diye..
Haydaa zaten rüyamda uyku sersemiyim, noooluuyooo yaa dememe kalmadan , bana bir iki nakarat şarkı söylüyo bunu sana yazdım, sakın sözlerini unutma diye , ( halbuki 7 senedir 2 satır şiir yazmışlığı yoktur) Hakkaten gidiyo diyorum içimden, şarkı bitiyo bizimki tak kafası sağa düşüyo Türk filmlerindeki gibi gidiyooo bildiğin...


Ne oldu ne bitti hayda mayda derken, bu arada hem ağlıyorum hemde şarkının sözleri neydi yaaa diye aklımdan mırıldanıyorum, biyandan ölünün yanında şarkı söylenmez diyorum..Ayaklarını tutuyorum hemen , buz gibi.. Can çıkmış sen şarkı derdindesin diyorum kendime..

Bi uyandım sağolsun sevgili eşim pikeyi beynine kadar örttüğü için, töbe töbe üstüne bi de fatiha okuyasım geldi o şaşkınlıkla  :))

Ağladım sonra bi güzel gece gece çocuk da şaşırdı garibim..

hüüüüüü ölüyodun rüyammdaa hüüüüü böhüü şeklinde...

Sonra baktım turp gibi maaşallah döndüm uyudum bi güzel :)

Valla bide hamileyken böyle absürt rüyalar bünyeme pek zararlı... Ruh hastasına döndüm yemin ederim..Şöyle kendimi yeşilliklerle, çiçekler arasında, bulutların üstüne, denizde deryada görmem  falan  mümkün değil..

Tez vakitte bir çözüm bulmalıyım ama nasıl??



3 Ağustos 2012 Cuma

Cimcime Baby için, oda seçeneklerimiz :)

Şimdi ben tabi bu aralar kendimi bir bebek odası arayışına verdim.. İnternetten ordan burdan ne bulduysam kaydediyorum Pc'ye..

Kızım olacağı için gerçekten şanslıyım çünkü, maalesef minik delikanlılar için öyle pek iç açıcı şeyler bulamadım :) ama kızların ki öyle mi :)  bi süslü bi süslüüü çok güzellerr:)

Belki bu arada benim gibi arayışta olan annecik adayları var ise belki faydam olur dedim, beğendiklerimi sizlerle paylaşıyorum..
Ya bu arada biz bizim kıza isim bulamadık.. adı hala BEBEK olarak anılmakta :) önerilere açığız:)





Prens odası gibi :)



Hem erkek hemde kız bebişler için ideal bir renk bence ...

heh tam benlik işte puantiye puantiyeee:)
 utanmasam bu odayı kendime yaparım bayıldım :)


Jennifer Lopezin ikizlerinin odası olarak internette buldum.. Çok cici dimi ?

bu beşiğe bayıldım ... merak edenler için http://incituncel.com/kategori/besik-9