Mutlu Bebeklerin Cimcime Anneleri

24 Ağustos 2011 Çarşamba

Onlar Ayakkabı değil, Onlar Sanemiko !!















Nasıl güzeller nasıl..

Gördüğüm anda vurulduğum ve bugüne kadar gerçekten gördüğüm, en güzel ayakkabı ve çanta tasarımları..Pardon Sanemikoları :)



Siteyi keşfettiğim anda ilk işim, bu eşsiz tasarımların sahibi Sevgili Sanem Sevgen ile iletişime geçip blogda yayınlamak üzere izin almak oldu.. O cicibici ayakkabıları tasarlayan elbette en az onlar kadar cicibici bir insan olacaktı bana göre..Yanılmamıştım ! Tüm sevecenliği ile '' blogunuza konuk olmaktan büyük mutluluk duyarım'' der demez, sabah sabah ilk işim sizlerle paylaşmak oldu..


Günlük ayakkabı çanta ve hamile koleksiyonları dışında , ''Sanemiko Bridal shoes '' tasarımları ilk anda vurulduklarımdan:) Diğer tüm tasarımlarıda bir o kadar harika..

Zevk ve yaratıcılığın buluştuğu nokta tek kelimeyle..


Malum bekar bir çok kız arkadaşım var, dedim ki kendi kendime '' hadi cimcime hemen paylaş kızlarla yoksa neden söylemedin diye başının etini yemesinler :) '' bundan sonra katıldığım her düğünde ilk işim, Gelinlerin ayaklarına bakmak olacak sanırım..



Nasıl temin edeceğinize gelecek olursak eğer,



Sanemiko'ları internet üzerinden sanemiko@gmail.com adresinden Sevgili Sanem Sevgen'e ulaşarak temin edebilmenin dışında; Ankara, Bodrum, Bursa,İstanbul, İzmir, Sakarya'dan da ulaşabiliriniz..



Tüm detaylar için,






İşte vurulduğum sanemikolar,



























Sanemikolar, % 100 Deri olmakla birlikte tamamen el yapımı ve el boyaması.. Yani üstünde gerçekten büyük bir emek ve sanatsal değer taşıyor bana göre..


Sevgili Sanem Sevgen'i bu güzel tasarımları için kutluyor, blogumuza renk kattığı içinde ayrıca çok ama çok teşekkür ediyorum..




23 Ağustos 2011 Salı

Nerde o Eski Bayramlar..

Çocukluğumun Bayram sabahlarını hatırlarım..
Bir gün öncesinden pürtelaş, tüm perdeleri yıkardı anneannem.. Dolmalar sarılır, Şekerler kapıya gelen komşu çocuklara verilmek üzere hazırlanır, baklavalar açılırdı..
Harçlıklar tek tek ütülü , işlemeli mendillere konurdu.. Acaba benimkisi hangisi diye merakla beklerdim..
Hala saklarım mendillerimi..
Hala saklarım bayramları içimde ilk günkü güzellikleri ile..
Ne kadar akraba eş dost komşu varsa gezerdik.. Ve ne çok gelen olurdu.. Her gelene kurulan ayrı ayrı sofralar.. Bereketli ve huzurlu..

Ve bayramlıklarımız elbette.. O çok sevdiğim bayramlık kırmızı ayakkabılarımı saklamıştı bir keresinde dedem, ne çok aramıştım.. bilirdim O hep şaka yapardı.. yanağına konduralacak bir öpücük karşılığında verirdi hemen..

Sahi, ne komikti eskiler..
Ne komikti Dedem.. şimdi huzur içinde yattığı yerden bekliyor beni bu bayram...

İlk harçlıklarla doğru mahalle bakkalına koşardık.. ne var ne yoksa doldururduk avuçlarımızı.. şimdiler de yok bakkallar artık.. en yakın süper markette, o kocaman sepeti doldurmak için yetecek harçlıklarda yok..
Ne şanslıymışız aslında... Ne mutlulukmuş Bakkal amcadan şeker toplamak..

Bir huysuz ihtiyar vardı mahallemiz de, kulakları çınlasın :) Ne zaman kapısına bayramlaşmaya gitsek açmaz beklerdi kapının diğer tarafında.. bilirdik evdeydi.. Harçlık değildi derdimiz oysa, '' Büyüğünüzdür gidin elini öpün'' komutunu almıştık bizim evdekilerden..Sadece yanlız olmadığını gösterecektik, komşuluk öldü mü diyecektik;  ama o bizi hep yanlış anladı :) Hala o evde yaşıyor.. Şimdi ise ne zaman görse kapılarda karşılıyor..İhtiyar bacaklarına rağmen, yavaş yavaşda olsa yanımıza geliyor, gözleri doluyor.. Büyüdüğümüzü görmek belkide ona ne kadar uzun bir zamanı geride bıraktığını hatırlatıyor.. bilemiyorum.. Burdan O huysuz ihtiyara da kocaaaaman bir selam gönderiyorum..

Ve benim için, Bayramların vazgeçilmezi o esmer kadın.. Ne zaman görsem gülümserim O 'na.. O Mabel Kadınına :) Kırmızı ruju ve kırmızı küpeleri ile hala tarzını korumuş bir çikolata ikonudur benim için..

Son yıllar da  hemen bir tatil planı yapılıyor artık bayramlarda...Valizler hazırlanıp en güzel tatil köylerinde yerler ayrılıyor.. Gerçekten bütün sene çalışıp, en ufacık tatili dinlenmek için değerlendirmek hakkımız dediğinizi duyar gibiyim..evet hakkınız , hakkımız hatta..
Ama dörtgözle yollarımızı gözleyen, acaba bu bayram gelicekler mi diye bekleyen O, en sevilenlerin de bizleri görmek en doğal hakkı değil mi?

Hadi bu bayram alın bir kutu çikolatanızı, eğer vaktiniz varsa gidin Eminönüne, taze çekilmiş bir paket Mehmet Efendi Kuru Kahvenizi de ekleyip gidin onlara.. Üstelik bunun için erken rezervasyona da gerek yok.. Onların kapısı her zaman açık size..

Hala Kaybetmediklerinizle birlikte en güzel bayramınız olsun..

Hepinize İyi Bayramlar..

9 Ağustos 2011 Salı

Bir Aşk'tır Ayvalık..






Hala eşsiz hala güzel..


Bir AŞK 'tır Ayvalık..




Eski adı Ayvalık Şehir klubü, yeni ismiyle Deniziçi Kafe'da yenen tadı damaklarda kalan gerçek ayvalık tostu..

Cunda'nın o daracık sokaklarında kurulan birbirinden güzel otlarla sofranızı donatabileceğiniz minik semt pazarı..
Cunda Sahilinde önünde uzun kuyruklar oluşturan, sabrınız varsa tadabileceğiniz Saki'nin eşsiz Lokması..


Güneş'in en güzel battığı yer.. Şeytan sofrası..


Parıl parıl deniziyle Sarımsaklı Plajı..



Ve Tabiki vazgeçilmez tekne turları..


Eski bir Rum kenti Ayvalık.. Yıllar Yıllar geçmesine rağmen Mimarisini kimsenin bozamadığı, belki de bozmaya kıyamadığı aslına sadık kalınan Ege 'nin incisi..


Öyle Çok süslü püslü olmanıza gerek yok Ayvalıkta.. Şortunuzun üstüne Bir tişört birde altına sandaletlerinizi giydiniz mi sizden daha şıkı yok ..

Ayvalıklı olmak zor değil örneğin,duyduğunuz da başta tebessüm ettiren ama içten ve bir okadar doğal Ayvalık şiğvesine hemen alışıverirsiniz benden söylemesi..


Çamlık'ta oturup benden bir Çay için demli demli.. Akşam üstü yanınızdan geçen takaların sesi eşliğinde...


Kimine göre kaçış kimine göre hayatın tam merkezi Ayvalık'a benden de bir selam götürün giderken..
Sahi, en sevdiklerim orda beni beklerler...