Çocukluğumun Bayram sabahlarını hatırlarım..
Bir gün öncesinden pürtelaş, tüm perdeleri yıkardı anneannem.. Dolmalar sarılır, Şekerler kapıya gelen komşu çocuklara verilmek üzere hazırlanır, baklavalar açılırdı..
Harçlıklar tek tek ütülü , işlemeli mendillere konurdu.. Acaba benimkisi hangisi diye merakla beklerdim..
Hala saklarım mendillerimi..
Hala saklarım bayramları içimde ilk günkü güzellikleri ile..
Ne kadar akraba eş dost komşu varsa gezerdik.. Ve ne çok gelen olurdu.. Her gelene kurulan ayrı ayrı sofralar.. Bereketli ve huzurlu..
Ve bayramlıklarımız elbette.. O çok sevdiğim bayramlık kırmızı ayakkabılarımı saklamıştı bir keresinde dedem, ne çok aramıştım.. bilirdim O hep şaka yapardı.. yanağına konduralacak bir öpücük karşılığında verirdi hemen..
Sahi, ne komikti eskiler..
Ne komikti Dedem.. şimdi huzur içinde yattığı yerden bekliyor beni bu bayram...
İlk harçlıklarla doğru mahalle bakkalına koşardık.. ne var ne yoksa doldururduk avuçlarımızı.. şimdiler de yok bakkallar artık.. en yakın süper markette, o kocaman sepeti doldurmak için yetecek harçlıklarda yok..
Ne şanslıymışız aslında... Ne mutlulukmuş Bakkal amcadan şeker toplamak..
Bir huysuz ihtiyar vardı mahallemiz de, kulakları çınlasın :) Ne zaman kapısına bayramlaşmaya gitsek açmaz beklerdi kapının diğer tarafında.. bilirdik evdeydi.. Harçlık değildi derdimiz oysa, '' Büyüğünüzdür gidin elini öpün'' komutunu almıştık bizim evdekilerden..Sadece yanlız olmadığını gösterecektik, komşuluk öldü mü diyecektik; ama o bizi hep yanlış anladı :) Hala o evde yaşıyor.. Şimdi ise ne zaman görse kapılarda karşılıyor..İhtiyar bacaklarına rağmen, yavaş yavaşda olsa yanımıza geliyor, gözleri doluyor.. Büyüdüğümüzü görmek belkide ona ne kadar uzun bir zamanı geride bıraktığını hatırlatıyor.. bilemiyorum.. Burdan O huysuz ihtiyara da kocaaaaman bir selam gönderiyorum..
Ve benim için, Bayramların vazgeçilmezi o esmer kadın.. Ne zaman görsem gülümserim O 'na.. O Mabel Kadınına :) Kırmızı ruju ve kırmızı küpeleri ile hala tarzını korumuş bir çikolata ikonudur benim için..
Son yıllar da hemen bir tatil planı yapılıyor artık bayramlarda...Valizler hazırlanıp en güzel tatil köylerinde yerler ayrılıyor.. Gerçekten bütün sene çalışıp, en ufacık tatili dinlenmek için değerlendirmek hakkımız dediğinizi duyar gibiyim..evet hakkınız , hakkımız hatta..
Ama dörtgözle yollarımızı gözleyen, acaba bu bayram gelicekler mi diye bekleyen O, en sevilenlerin de bizleri görmek en doğal hakkı değil mi?
Hadi bu bayram alın bir kutu çikolatanızı, eğer vaktiniz varsa gidin Eminönüne, taze çekilmiş bir paket Mehmet Efendi Kuru Kahvenizi de ekleyip gidin onlara.. Üstelik bunun için erken rezervasyona da gerek yok.. Onların kapısı her zaman açık size..
Hala Kaybetmediklerinizle birlikte en güzel bayramınız olsun..
Hepinize İyi Bayramlar..
mükemmel bir yazı olmuş kalemine sağlık..
YanıtlaSil